1 Ağustos 2010 Pazar

Yazmak ya da yazmamak - işte bütün mesele bu.

Bu kadar açmamıştım arayı hiç...
Ki arayı açtığım zamanlarda blog'umu ne kadar özlediğimi anlatamam size. Tıpkı aylardır her gün "evet evet bugün." deyip de bir gün olsun kapağını açamadığım günlüğüm gibi. Nedir problemim bilmiyorum, bazen ne kadar çok yazmak istesem de ve yazacak ne kadar çok şeyim olsa da bir şeyler geri çekiyor beni, ayırsam yetecek o ufacık zamanı bile çok görüyorum kendime.

Oysa ki kendimi gerçekten en özgür hissettiğim yer yazı yazabildiğim yerler.
Ve evet burada da rahat rahat yazsam da (her ne kadar öyle olduğunu iddia edecek olsam da tamamen özgürce yazamayacağımı pekala biliyorum, daha doğrusu kendimi bildiğimden o özgürlüğü kendime vermeyeceğimi biliyorum diyelim) asıl zihnimi rahatlatan günlüğüme yazmak oluyor.

Ama sürekli yoğun olmaya, sürekli meşgul takılmaya o kadar alışmışım ki sanırım, günlüğüme yazarak rahatlama hakkını tanımaktan hoşlanmıyorum pek kendime. Çok garip aslında, yıllar önce günlük yazmaya başlamam "ilerde açıp açıp okurum, okudukça çocukluğuma gülerim" gibi inanılmaz bir bilinçle olmuştu. Ki tabii haklı çıkmıştım; 2002-2003 dolaylarında yazdıklarımı okudukça (ki bu lise hayatımın başlarına denk geliyor) ne kadar gülüyorum anlatamam. Çocuk halimizle yarattığımız entrikalar, erkek-kız didişmeleri, aşık olduğumu sandığım zamanlar, mutsuzluklarım, kavgalarım, alınganlıklarım ve inatlarım... Ve tabii ki zaman biraz ilerlediğinde, Bridget Jones'tan etkilenerek, günün birinde yazdıklarım onun yazdıklarına benzer bir hale gelir mi, tarzım onunkine benziyor mu ki sorgusu. Komik miyim neyim bilmiyorum ama 30 yaşımda evli hayatı yaşamıyorsam (şu bucket list'imde bulunan New York - Los Angeles - Berlin gibi yaşanası-şehirler-listem'den bir şehir seçerek kendime) hayatımın birkaç senesini yurtdışında geçiresim var. Hele bu ara herkes tatil beldelerine kaçar, biz üniversite 3.sınıf gençliği ise sabah stajlarımızda akşam da İstanbul sokaklarında takılırken benim canım inanılmaz derecede yabancı turist modunu çekiyor.

Her neyse. Sonuç itibariyle tüm yazdıklarım çok eğlendiriyor beni, bir ritüel haline getirdiğim günlük okumalarım esnasında. Bir anlamda geçmişe yolculuk oluyor benim için. Garip ama bazen yazdığım yazıları yazarkenki hislerimi, yazıyı nasıl bir ruh halinde yazdığımı bile hatırlıyorum. Evet, bugünkü çocukluklarımı bir 10 sene sonra okuyup yine gülmek için bugün itibariyle günlük yazmaya geri dönüyorum sanırım.


Bu kez yazımın içeriğiyle bir hayli alakasız ama olsun, çok içimden geldi.
İki yıl önce sanırım, Savage Garden'ın tüm şarkılarını okulumun en şahane yanlarından olan BK mucizesiyle edindiğimde nasıl olduysa aralarına bir de Fool's Garden diye bir grubun şarkısı karışmış (Alman olduklarını öğrendiğimde bir süre kendi kendime güldüydüm, her yerde karşıma çıkarlar da Almanlar. Severim de kendilerini). Şarkı da o kadar güzel ki, bunca zaman paylaşmadığıma şaşmaktaydım bir süredir ama işte blog'a uğramayınca bugüne kaldı.

Pazarları çok sevdiğimi söyleyemem, malum kendileri pazartesinin geldiğini bangır bangır bağırır. Ama hem günlerden pazar olmasına istinaden, hem de çok eğlenceli hayat enerjisi verebilen bir şarkı olma özelliğine sahip olduğundan, buyrunuz:

I'm sitting here in the boring room
It's just another rainy Sunday afternoon
I'm wasting my time
I got nothing to do
I'm hanging around
I'm waiting for you
But nothing ever happens and I wonder

I'm driving around in my car
I'm driving too fast
I'm driving too far
I'd like to change my point of view
I feel so lonely
I'm waiting for you
But nothing ever happens and I wonder

I wonder how
I wonder why
Yesterday you told me 'bout the blue blue sky
And all that I can see is just a yellow lemon tree
I'm turning my head up and down
I'm turning turning turning turning turning around
And all that I can see is just another lemon tree

I'm sitting here
I miss the power
I'd like to go out taking a shower
But there's a heavy cloud inside my head
I feel so tired
Put myself into bed
Well, nothing ever happens and I wonder

Isolation is not good for me
Isolation I don't want to sit on the lemon tree

I'm steppin' around in the desert of joy
Baby anyhow I'll get another toy
And everything will happen and you wonder

I wonder how
I wonder why
Yesterday you told me 'bout the blue blue sky
And all that I can see is just another lemon tree
I'm turning my head up and down
I'm turning turning turning turning turning around
And all that I can see is just a yellow lemon tree
And I wonder, wonder

I wonder how
I wonder why
Yesterday you told me 'bout the blue blue sky
And all that I can see, and all that I can see, and all that I can see
Is just a yellow lemon tree

Fool's Garden - Lemon Tree
http://fizy.com/#s/102yu4

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder