17 Haziran 2010 Perşembe

Vazgeçmeli mi, vazgeçmemeli mi?

Aşk meşk konularında en çok sorulan sorulardan biri bu olsa gerek.
Haydi tamam her şeyin güllük gülistanlık gittiği ilişkileri bir tarafa bırakalım ama ister platonik durumlar olsun, ister zorluklarla dolu bir ilişki olsun sahiden vazgeçmekle vazgeçememek arasındaki o ince çizgide bocalayıp durur birçok kişi. "Ne seninle ne sensiz" durumundan mı kaynaklanıyor, alışkanlıktan mı, takıntıdan mı, aşktan mı sevgiden mi, orası sahiden bir soru işareti. Ama bu soru işaretleri olmadan da hiçbir şeyin keyfi çıkmıyor galiba.. Ya insanlar zoru seviyor, ya zorluk diye adlandırdığımız şeyler aslında hayatın doğal bir parçası oluyor da fark etmiyoruz. Öyle ya da böyle, belirsizlik oturuyor hayatların ortasına.

Bu durumu en güzel ifade eden şarkıyı yazasım gelmişti aslında, sırf gene çenemi tutamayıp birkaç satır yazmadan rahat edemeyeceğimden bir giriş yaptım böyle. Sözü daha fazla uzatmak yerine bahsettiğim şarkının sözlerini (ve hatta kendisini) paylaşayım artık sizlerle iyisi mi...

(Daha çok karşılıksız aşklardaki vazgeçip vazgeçmeme bocalamasını anlattığını söyleyeyim bir de son olarak =) )

I've made up my mind
No need to think it over
If I'm wrong I ain't right
No need to look no further
This ain't lust
This is love but

If I tell the world
I'll never say enough
Because it was not said to you
And that's exactly what I need to do
If I'm in love with you

Should I give up
Or should I just keep chasing pavements
Even if it leads nowhere
Or would it be a waste
Even if I knew my place should I leave it there?
Should I give up
Or should I just keep chasing pavements
Even if it leads nowhere?

I'd build myself up
And fly around in circles
Wait then as my heart drops
And my back begins to tingle
Finally could this be it

Should I give up
Or should I just keep chasing pavements
Even if it leads nowhere
Or would it be a waste
Even if I knew my place should I leave it there?

Should I give up
Or should I just keep chasing pavements
Even if it leads nowhere?


( Adele - Chasing Pavements: http://fizy.com/#s/16rl47 )

11 Haziran 2010 Cuma

Bucket list

Bu ara çok fazla bunaldığımdan sanırım, boş zamanlarımda ilerde yapmazsam çok üzüleceğim şeyleri düşünüyorum. Burada da yazmasam olmazdı tabi. Belli bir sıraya koymadan öylece yapmak/yaşamak istediklerimden aklıma gelenleri serbest çağrışım halinde yazıyorum. Sizle de kesin ortak şeyler çıkacaktır ama bire bir aynı çıkanlarınız olursa da söylemeyin bana, o biraz korkutucu olurdu herhalde..

1) Bir kitap yazmak ve kitabımı yayınlamak...
2) Skydiving! (Beni tanıyan arkadaşlar, şaşırdınız değil mi?)
3) Bir sene boyunca her gün, o gün beni en çok anlatan şarkıyı bir kenara not almak.
4) Hayatımın bir evresinde Los Angeles'ta ve/ya New York'ta yaşamak. Berlin'de de yaşamak olmasa da en az birkaç kez daha her köşesini keşfetmeye gitmek.
5) İspanyolca ve İtalyanca öğrenmek. Fransızca kesinlikle öğrenmemek.
6) Bazen biraz daha az konuşmak =)
7) Bir sosyal yardım kuruluşunda aktif rol almak.. Ama laf olsun diye değil, sahiden içtenlikle yapabileceğim bir şeyi keşfetmek.
8) Çok iyi yemek yapmak. (Evet anne olacak o bir gün =) )
9) Latin dansında ilerlemek.
10) Karadeniz'i gezmek..
11) Bir haftalık film maratonu yapmak (İzleyeceğim diyip de bir türlü izleyemediğim bütün filmleri aralıksız izlemek.. Tabii ilerde işten izin alabileceğim bir haftalık bir süreyi tatil yerine buna adar mıyım, ona "Future Damla" karar verecek sanırım.)
12) Cep telefonu ve internet olmadan, tek başıma bir hafta geçirmek; tercihen yurt dışında, bir adada falan.
13) Yoga.
14) Starbucks kahvelerini evimde yapabilmek.
15) Dünyanın bir yerlerinde (öncelik sırasında yazmak gerekirse) Sting, Coldplay, Travis, Kings of Convenience ve Norah Jones konserlerine gitmek.
16) Evimde kütüphane için ayrı bir oda ayırmak.. Ufak çaplı bir Barnes&Noble yaratmak =)
17) İskoçya'daki en ünlü şatoları görmek.
18) Rio Karnavalı'na katılmak.
19) En sevdiğim dizi ve filmlerin, bir de Pride&Prejudice'ın geçtiği her yeri gezmek.
20) Şarapları ülke-yıl şeklinde birbirinden ayırt edebilmek..
21) The One'ın gerçek olduğunu kanıtlamak.
22) İzlediğim tüm filmlerin soundtracklerini edinmek.

8 Haziran 2010 Salı

Süper kahramanlar ve pişmanlıklar

Küçüklükten beri süper kahramanları sevmiş ve hepsine ayrı ayrı özenmişimdir. Kiminin akıl okuma yeteneğine, kiminin uçabilmesine, kiminin ultra güçlü oluşuna...

Karşındakini hiç çözemediğin zamanlarda aklından geçenleri öğrenmek ne şahane olurdu! Gerçi öğrenmemek gerekenleri de öğrenmekten kaynaklanan bir aşırı yükleme sıkıntısı çıkabilirdi tabi ama olsun, süper kahramanız sonuçta, atlatırız. Uçabilmenin yeri de apayrı tabi. O nasıl bir rahatlık? Sürekli bir yerlere yetişme derdinden kısalan ömürler için ideal yetenek =) Bolca kasa sahip olmakla birlikte gelen tipik süper kahraman ses tonunu ve bir yumrukla dağları devirme yeteneğini ise meraklılarına bırakıyorum.


Ama hepsinden de çok, kendim için dilediğim süper güç zamanı kontrol etmek olurdu herhalde. Bazen kendime ayıracak zamanı yeterince yaratamadığımda arayıp da bulamadığım zaman boşluğunu dilediğim gibi, dilediğim zaman oluşturup, istediğim kadar o boşlukta kalabilmeyi, kafama estiğinde oradan çıkıp hayatın akışına kaldığım yerden devam edebilmeyi ne çok isterdim kelimelerle anlatamam size. Düşünsenize, bir şey yaşıyorsunuz, çok mutlusunuz ama zaman akıp geçtikçe o mutluluğun da her yeni olayla silinip gideceğini biliyorsunuz. Mutluluğunuzu aynen olduğu gibi korumak istiyorsunuz; ne azalsın ne artsın, sadece olduğu gibi kalsın bir süre. Zaman boşluğunda mutluluğu istediğiniz kadar yaşıyorsunuz... Ya da öyle bir olay oluyor ki çığlık atarak kaçmak ya da yok olup gitmek istiyorsunuz bulunduğunuz yerden ama ne pelerininizi bir çevirişle ortadan kaybolabilme yeteneğiniz var, ne ışınlanma, ne de uçma. Sadece ötelemek istiyorsunuz zaten yüzleşmek istemediğiniz her neyse onu, o yüzden kaçışınızı sağlayacak o şahane zaman boşluğundan daha güzel bir çözüm olamaz sizin için.

Vee "zamanda geriye gitme, olan bitenleri geri alabilme" de dahil zamanı kontrol edebilme yeteneğine. Tekrar tekrar yaşamak istediğiniz her olayı, dizinin sevdiğiniz bir sahnesini 100 kez izleyebilme olanağına sahipmişçesine dilediğiniz kadar yaşıyorsunuz kimse fark etmeden. İstiyorsanız hayatınızı taa başa sarıyorsunuz, zaman boşluğunuza koşturup ister sindire sindire, ister fastforward modunda izliyorsunuz hayatınızı. Garip bir his olurdu herhalde, ama güzel de olurdu ölüm öncesi olacağına inanılan "hayatınızın film şeridi gibi gözlerinizin önünden geçme" hadisesinin sizin kontrolünüzde, aklınıza estiği zamanlarda gerçekleşmesi.

Bir de pişmanlıklar var tabi.
Aklınıza her geldiğinde yüzünüzü ekşiten, ellerinizle yüzünüzü kapatıp bir süre öylece kalmanıza sebep olan ve gözlerinizi açtığınızda yok olacağına inanmak isteyip de gerçekleşmeyince hayal kırıklığına uğradığınız durumlar... Zaman boşluğuna girdiğiniz zamanlarda keyifle izleyeceğiniz hayatınızın o film şeridinden yakmak istediğiniz bir an veya anlar dizisi. "İyi oldu, ders çıkardım bu olaydan, büyüdüm." yalanına inanmayıp hiç olmamış olmasını tercih edeceğiniz bir sevimsizlik... Birine karşı işlediğiniz bir suç... Bazen yok yere küstürdüğünüz sevgiliniz, bazen sudan bir sebepten kavga çıkartıp kızdırdığınız kardeşiniz, bazen de derdini çözmeye çalışırken durumunu iyice berbat ettiğiniz arkadaşınız... Ve tüm bu üzüntülerinizden, pişmanlıklarınızdan arınmak için geri sardığınız saatler, günler hatta belki de yıllar. Sahiden en güzel süper kahraman gücü bu değil de nedir?

Alışılmışı bozmayıp, pişmanlıktan bu kadar bahsetmişken güzel bir şarkıyla bitireyim yazımı. Zamanı geri almak için bir sebebiniz olduğu anlarda Anathema'nın Regret'ini dinlemeniz tavsiye edilir...

And sometimes I despair at who I've become
I have to come to terms with what I've done
But still I never learned to live without regret.

(Not: "Hayatındaki en büyük pişmanlık nedir?" sorusuna "Ben hayatımda hiç pişman olmadım!" diye cevap vererek gözünüzün içine baka baka yalan söyleyenler oluyorsa, lütfen bir gülün geçin. Ve bir gün (benden önce) zamana hükmetmeyi öğrenecek olursanız o arkadaşlarla sırrınızı paylaşmayın. Ciddiyim =) )