31 Aralık 2015 Perşembe

2015, Bence Artık Gidebilirsin...

Ne seneydi ama.. Hani hep derler ya, nasıl geçti anlamadan bir anda bitti diye. Bu sene hayatımın gerçekten en hızlı geçen senesiydi. Sebebi de net - çünkü sürekli bir değişim, bir koşturma, bir yerlerden bir yerlere yetişme, hep bir sonraki adımı düşünme derdindeydim. Aslında benden bekleneceğin aksine, çok uzun vadeli planlar yapmayı seven biri değilim. Bir sonraki ayı planlamaktan, hayal etmekten bile kaçınıyorum bazen; beklentilerin karşılanmama ihtimaliyle ilgili bir durum bu sanırım. O yüzden de bu sene beni ekstra yordu. 

Birçok kişi gibi ben de şu an ister istemez 2015'e şöyle bir dönüp bakıyorum, ay ay neler oldu, neler yaptım diye..

Ocak ayı pek şahane başlamıştı aslında. En yakın arkadaşlarım yanımda, sevgilim yanımda falan. Ama Dubai mi İstanbul mu ne olacak hayatımda soru işaretleri vardı. İki hafta geçmeden belirsizlik kayboldu, İstanbul netleşti, ilişki durumu karışık hale geldi. Derken ayrılık olunca duygusal denge altüst oldu. Neyse kafa dağıtacak pek müthiş bir tatil yaptım kardeşimle New York'ta, uzun zamandır ilk defa soğuk havanın tadını çıkarttım, karlı Central Park'ta yürüyüşler olsun, tatlı mekanlar keşfetmek, güzel yemekler yemek, ara sokakları gezinmek, alışveriş yapmak olsun. Derken Şubat, yeni yaş, yeni dilekler, pastalar, mumlar, evimi dolduran onlarca balon. Kafa olarak artık Dubai'den gideceğime alışmaya başlamaca, ayrılığın üstünden gelmeye çalışmaca falan filan. Mart'ta İstanbul'a geliş, Dubai'ye yarı veda. Yeni göreve alışmaca, ev bulma çabası. Koşturmalar koşturmalar. Nisan'da geri Dubai'ye gidip son birkaç hafta geçirme. Yakın arkadaşa bekarlığa veda vesilesiyle Dubai'ye de tam veda etmece. Yani resmen 4 ay boyunca hoşçakallar, merhabalar, tekrar hoşçakallar, tekrar merhabalar. Tabi yorucu olur, yıpratıcı olur. Mayıs'ta artık tamamen İstanbuldaki hayata geri alışmaca. Ara ara Dubai'yi pek çok özlemece, oradaki evimi, manzaramı, kurduğum hayatı, arkadaşlarımı, yaşadığım ilişkiyi.. Birçok şeyi. Derken yeni evime yerleşme işleri. Koşturmalar etmeler, bir sürü minnak minnak detay. Allahtan şahane bir ailem var da asıl koşturmayı onlar yaparken benim bana kalan %20'lik işi bile fazla bularak söylenmem :) Haziran'da tamamen yerleşilen evde yaşamaya başlamaca. İş tarafında sene sonu koşturması, habire yeni sene için toplantılar, projeler, planlar, sabahlamacalar, iş arkadaşlarıyla gece 12de "ne bezdik, ne zaman bitecek bu çileee, go have a life" konuşmaları. Senenin ortasına geldim ama yazmaktan yoruldum sahiden, ne seneymiş... Adeta hayatımda sürekli bir şeyler değişsin ve ben bu değişikliklerin ardından koşturup durayım, alışayım, tam alıştım derken bir yenisi gelsin döngüsüyle geçip gitmiş..

Yeni yıldan beklentilere geçeyim ben kalan 6 ayı es geçerek. Biraz daha az değişiklik istiyorum galiba, biraz daha az koşturma, bir tık daha dinginlik. Sağlık, mutluluk, başarı zaten dileklerin ayrılmaz üçlüsü, onları direkt alalım listeye. Aşk meşk, ister istemez hep bir isteniyor - her istendiğinde olmuyor ama bakalım, göreceğiz. En önemlisi huzur galiba. Huzuru daha önce pek de söylemezdim sanırım, ama huzur önemli.

E hadi mutlu yıllar!

3 Mayıs 2015 Pazar

Edge of the Ocean

O kadar zaman oldu ki bu kararı vereli, bugüne gelmiş olmak şaşırtmıyor artık ister istemez, "Aa ne kadar çabuk geçti zaman da bitiverdi bu macera" demiyorum kesinlikle o sebeple..

Birçok kez hoşça kal dedim, birçok kez veda ettim kendimce, gittim geldim, anlattım aklımdan kalbimden geçenleri. Neticede uzun zamandır gidecek olma gerçeğindeydim zaten.. Yine de son saatlere gelince insanın içinden bir parça kopuveriyor.. Durgunlaşıyor insan, duygusallaşıyor.. Tüm yaşadıklarıyla, öğrendikleriyle, gördükleriyle, görmedikleriyle, sevdikleriyle, başladıklarıyla, bitirdikleriyle kısaca her yönüyle tüm o anlar geliyor aklına insanın..

"Her bitiş bir başlangıçtır" sözüne bir kez daha inanıp, gözlerini kapatıp, derin bir nefes alıp ilerlemek kalıyor geriye..

---

There’s a place I dream about
Where the sun never goes out
And the sky is deep and blue
Won’t you take me there with you?

Ohh, we can begin again
Shed our skin, let the sun shine in
At the edge of the ocean
We can start over again

There’s a world I’ve always known
Somewhere far away from home
When I close my eyes I see
All the space and mystery.

Ohh, we can begin again
Shed our skin, let the sun shine in
At the edge of the ocean
We can start over again

24 Aralık 2014 Çarşamba

Poison & Wine

Ama bazen, bazi seyler olur, ve o bazi seyler bazi hislerin yonunu yine degistiriverir.. Ruzgarin yonu degisince de, kapilip gitmekten baska bir sey gelmez bazen..

Bazen..

---

You only know what I want you to
I know everything you don't want me to
Oh your mouth is poison, your mouth is wine
You think your dreams are the same as mine
Oh I don't love you, but I always will
Oh I don't love you, but I always will

I wish you'd hold me when I turn my back
The less I give the more I get back
Oh your hands can heal, your hands can bruise
I don't have a choice, but I'd still choose you

Oh I don't love you, but I always will
I always will..